Bizim küçük ve köyümsü kasabamızdaki köpekler, araba gördüklerinde, kımıldamak yerine saf saf bakmaya devam ederler. Korna çalmadan rahatlarını bozup da yolun ortasından çekilmezler. Bu yüzden şehir hayatına bodoslama daldığımda, köpeklerin de insanlarla birlikte trafikte yeşil yaya ışığını beklediklerini gördüğümde çok şaşırmıştım. Şehirli hayvanın hali de bir başka oluyordu doğrusu! Ama şehirli insanın hali pek de başka olmuyormuş...
Bunu iki gün önce okulun önünde yeşil ışığın yanmasını bir grup insan ve bir adet siyah sokak köpeğiyle beklerken, siyah köpeğin yanında duran kız, aniden şeytan dürtmüş gibi siyah köpeğe tekme attığında anladım. Ne olduğunu şaşırdı hayvan, sendeler gibi oldu ama hiç sesini çıkarmadı. Onların bir adım arkasında bekleyen bisikletli çocuk hayvana uzanıp hayvanın yere doğru eğdiği kafasını okşadı ve siyah tüylerinde kalan ayakkabı tozunu silkeledi. Işık yanana kadar hayvanı sevdi ve bende bu ikiliyi izledim. Önde istifini bozmadan duran kız, olayı fark etti mi bilmiyorum ama bence ettiyse bile umurunda olmadı. Zaten kız da benim umurumda değildi. Bisikletli çocuğu ve siyah köpeği izlerken, hayvanın bakışlarındaki mahcubiyetle karışık minnettarlığı okumak varken o kızın hayvanlarla zorunu anlamakla uğraşmak istemedim.
Ben de koyu hayvansever sayılmam dostlar, ne yalan söyleyeyim. Hatta ufak bir miktar köpek korkum da var. Uzaktan severim falan ama tutup da elimle okşamam yani. Ama bu onları sevmediğimden değil, benim kendi engellerimle alakalı. Yine de inanın o an, yani hayvanların bizden daha medeni olabildiğini anladığım o an, bir köpeğim olsun istedim. Ve ona en az bisikletli çocuk kadar iyi bakmayı...
Ya bir hayvana tekme atmanın mantığı nedir acaba? Yeryüzü bize mi ait sadece? Öyleyse yaradılışa ters değil mi?
YanıtlaSilben de anlayamadım çünkü mantıksızlığın daniskası :( ters tabi ki de
SilMerhamet etmeyene,Allah'da merhamaet etmez...Sizin,hayvanlara karşı hassas olmanıza çok sevindim.Bu sizin merhametli olduğunuzu gösteriyor.Sevgiler...
YanıtlaSilevet dediğiniz gibi merhamet etmeyene merhamet olunmaz, biz merhamet etmedikçe ayrıyetten insanlığımızı da kaybediyoruz benden de sevgiler :-f
SilBaşlığı gördüğümde nedense aklıma direk "iki ayaklıgillerden hayvanlar" geldi. Bazen canlılar sınıflandırmasının hangi kısmında yer aldığımızdan emin olamıyorum. İçip içip karısını döven köpek yada uyuşturucu kullanıp evi ateşe veren at görmedim hayatımda hiç :)
YanıtlaSilBunun bir benzerini ben de birkaç gün önce yaşadım ama benim gördüğüm mutlu sonla bitti :))
Komşu bir kadın bebek arabasıyla gidiyor, biraz arkasında da beyaz çok irice olmayan bir sokak köpeği onu takip ediyor. Güç dengesi göz önüne alındığında o köpek gibi dört tanesini korkutarak kaçırabilecek cüsseye sahip olan ben de "eyvah gitti kadın, eyvah gitti çocuk, çok korkarım, aman ben ne yapacağım şimdi" diye uzaktan yüreğimi tutarak izliyorum.
Köpek saldırmıyor, gayet de sakin ama resmen taciz ediyor bebek arabasını, kadın kovalıyor sağdan dönüp geliyor, oradan kovuyor soldan dönüp yine geliyor, kafayı taktı illaki o bebek arabasının içine bakacak, kadın ne bilsin çocuğunu koruyor o da.
Kadın en sonunda "sen kendi yavrunu sevdirmiyorsun ben de sana sevdirmem" dedi hayvana... Meğer apartmanın altında yavruları falan varmış köpeğin. Kadın da bir kaç kere ekmek falan götürmüş. Köpek de kadını artık tanıdı mı, teşekkür mü etmek istedi, arabada bebek olduğunu hissetti de bakmak mı istedi bilmem sürekli bebek arabasının etrafında dört döndü. Sonra öyle kadın önde köpek arkada sakin sakin yürüyüp gittiler. Ben de içimden bol bol aferim çektim kendime :))
benim de aynısı başlığı yazdıktan sonra aklıma gelmişti :)
Silvallahi köpeklerden ben de korkuyorum, oyun amaçlı bile olsa üstüme atladıklarında kaçasım geliyor :) ama onlar da can işte, fikirleri olmasa da akılları var gibi değil mi :)
hikayenin mutlu sonla bitmesine sevindim ayrıca, köpek belki de korumak istiyordu bebeği.