6 Eylül 2015 Pazar

Bir şişe ümit


Geçen gece sığ bir filmin sığ müziğini dinledim saatlerce,
sorgusuz sualsiz. 
Eskiden olsa notasına tahammülüm olmayacak basitliği nasıl da sığdırdım göğsüme, 
sonra da ağladım unutma lüksümün yokluğuna. 
Beklentilerim miydi yanlış olan yoksa senin bana bıraktıkların mı bilmemek nasıl da kahrediyor;
ısrarla cevaplar isterken, 
bir mahşer dolusu soru tırtıkladı körpe anıların avuçlarını.
Bak bana, orada okunmaya değmez bir hikaye göreceksin,
çok uzun zaman önce, bilinmeyen bir zamanda yazılan,
üslubu hoyrat, karakterleri yalan, kurgusu işlek bir cadde gibi.

Geçen gece yıldızsız bir gecenin boş karanlığını izledim saatlerce,
kimsesizlik battaniyesine sarınarak.
Eskiden olsa güve yeniğini andıran bu kesintili işi ziyadesiyle ziyan bulacağım halde.
Huzuru kovaladım, bir şişe ümit içtim, sarhoş etmedi, biraz başım döndü sadece.
Hayallerim miydi hatalı olan yoksa elimdekilerle yetinmeyişim mi bilmemek nasıl da kahrediyor;
sonunu düşünmekten kaçarken,
bir evren dolusu hiçlik sardı eskimiş rüyaların etrafını.
Koy ellerini, toprağın altında sıçrayan kalplerin üzerine.
Orada bir yaşamın tükenişini ve başka bir yaşamın doğuşunu hissedeceksin,
yağmurun şefkatine muhtaç, kendi kendine sürgün vermekten aciz;
Yani biraz da benim gibi.

Geçen gece dalgasız bir denizin durgunluğunu içtim saatlerce,
doymak bilmeden.
Eskiden olsa tatmin edilmekten uzak susuzluğumu görmezden geldiğim düşünülürse,
bir cesaret örneğiydi bu yaptığım.
Durgunlukla tıka basa dolu midem, kustu gizli öfkelerimi gözlerimden.
Ağzımı çalkaladım gözyaşlarınla, kekremsi tadı dilimi yaktı, yine de minnetimin ifadesi yok.
Üzüntülerim miydi hatalı olan yoksa onları istifleyip kaldırışım mı sandıklara bilmemek nasıl da kahrediyor;
mutluluk piyesinde can verme ihtimali varken,
repliği unutup sahneyi terk edenlerle dolu bütün senaryolarım.
Çık zihnimin çatılarına, doğaçlama güvenimin en tepesine.
Orada kiremitlerin çatırdayışını ve saçaklardan damlayan korkuları duyacaksın,
Ve bir kız çocuğunun serzenişini;
gurur maskesinin ardında kurtarılmak için ağlayan.

Geçen gece adını yazdım sararmış bir deftere saatlerce,
yitikliği düşünmeksizin.
Eskiden olsa harfler titrer, harfler sızlanır ve harfler ağlardı sessizce.
Şimdi donuk bir mürekkebin ardında,
Yorgun ve kelimeleri bekler vaziyette.


ZY


wattpad'de bir şiir kitabına başladım ve bu şiiri de onun için yazdım. Aslında uzun zamandır yazmaya küs kalmıştım ama artık yavaş yavaş geri dönüyorum.
Nerelerdesin diye soran sevgili Kalemderi, bu kırık dökük şiir de sana ithafen olsun, yokluğumu fark etmen benim için ne kadar değerli bilemezsin.




6 yorum:

  1. Çok güzel bir yazıyla döndün. Gidişin suskun olmuştu; ama dönüşün muhteşem oldu :) Acı, acı, acı... İstemesek de kalemlerimizin ucuna yuva yapıveriyor. Kelimelerin iplerini eline doladı mı böyle güzel yazılar çıkıyor ortaya. Yüreğine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederim Fidan, döndüm mü dönmedim mi acaba. Yine uzun ara vermişim gibi oldu. Dönmeye çalışma çabaları bunlar :)

      Sil
  2. Okurken şu şarkı tam da denk geldi müthiş oldu :)
    https://www.youtube.com/watch?v=dvBUxLEN-qk

    YanıtlaSil
  3. Yüreğine kalemine sağlık Zeynep'ciğim sevgilerimi bıraktım.
    Hakikaten nerelereydin sen? (gerçi bir buçuk ay kadar ben de yoktum) neyse dönmene sevindim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederim Müjde abla, benden de sevgiler. Bilmiyorum, oydu buydu derken bir türlü yazamadım.

      Sil