4 Nisan 2015 Cumartesi

Unutamadığım blog yorumları


Bence blogger olmanın en iyi yanı, kendince bir şeyler karalamanın ötesinde, hiç tanımadığın ya da görmediğin insanların zihinleriyle bağlantıya geçebilmek, kısa bir süre için olsa bile aynı frekansı paylaşabilmek... Bazense farklı düşünceleri çarpıştırabilmek...Bir nevi telepati değil mi? 

Bazen blog'daki yazılara o kadar güzel yorumlar geliyor ki, yazının kendisinden daha değerli görünüyor gözüme. Bu yorumların, eskiyen yazıların içinde kaybolup gitmesine içim acıyor.
Bu yüzden de arada sırada, çok beğendiğim yorumları paylaşmaya karar verdim :) Eğer paylaştığım yorumların sahipleri, bu durumdan rahatsız olurlarsa, belirttikleri takdirde hemen kaldırabilirim. Ayrıca isimlerin üzerine tıkladığınızda, yorumu yazan kişinin bloğuna da ulaşabilirsiniz :)


***



"İnsan sevdin mi olmuyor arkadaş, eninde sonunda cehennemin oluyor o. Vuran ayakkabıyı bile sevebilirsin, çünkü yapacağı şey yapmayacağı şey bellidir, ayağını acıtır ve hepsi bu kadar. Hiçbir vuran ayakkabı arkandan iş çevirmez mesela, sana iftira atmaz, senden borç alıp arkasından koşturmaz.

Ayağımdaki hafif bir şekil bozukluğu yüzünden benim vurmayan bir ayakkabı bulmam imkansız ama bugüne kadar hiçbir ayakkabım bana "iktidar yalakası" demedi,hatta yaktığım kömür, yediğim makarna bile. Kör topal bilgisayarım ben ne yaparsam yapayım "alacağın olsun be sahip" diye içlenmedi, şekerli çayım her seferinde "patron kendini şişmanlatıyorsun ama ağzını tatlandırabildiysem ne mutlu bana" diye bir de tevazu gösteriyor..."  (Syrano)



"Unutmayı öğrenmek için çok uğraşanlardanım ben de. Hala tam anlamıyla öğrenmiş sayılmıyorum. İstemesem de en küçük detayına kadar hatırladığım birçok şey var. Yani, mucize hatırlamak değil unutmaktır belki de... Senin sahip olduğundur. Ya da diyelim ki güzel anıları yoğun olanlar için mucize hatırlamak, kötü anıları yoğun olanlar içinse mucize unutmaktır. Bahsettiğin gibi birini kaybetmiş olduğun için ileride çok üzüleceksin. Bunu seni üzmek için söylemiyorum; ama gerçekten tam anlamıyla zaman geçip daha çok şey yaşadığında ve daha çok olgunlaştığında kıymetini daha çok anlayacak ve daha çok şiddetle arayacaksın. Keşke kaybetmeseydin ya da keşke kaybetmesen. Gönlünü alsan. Özür dilesen. Ben kaybetmedim. Bu yüzden de her gün, eğer kaybetseydim ne kadar çok ne kadar önemli şeyler kaybedecek olduğumu görüyorum. Eğer tekrar doğsaydık... Tekrar doğmayacağız ki ama. En azından kendi seçimlerimizi, kendi hayatımızı sürdürmek için tekrar doğmayacağız. Tek şansımız bu." (Fidan)



"Büyüdükçe hayal kurma yeteneğimizi kaybediyoruz. Çocukken bazı konuları nasıl ele aldığımı ve ne şekilde düşündüğümü hatırlıyorum. Ne yazık ki artık, o şekilde düşünme ve yorumlama yetimi kaybettim. Pek çok yetişkin gibi... Gene de o zaman zihnimin çarklarının ne şekilde döndüğünü hatırlamak, bugün bile bana büyük keyif veriyor ve motive ediyor." 
(Tutumlu Pudriyer)





"...Onlar hayatından çıkması gerektiği için çıkıyorlar bunu unutma hayat bir döngüdür kimisi gelir kimisi gider mühim olan yerine koyulanların gidenlerden daha çok ya da en az onlar kadar sevmesidir ,anlamasıdır seni....." 
(Hayatım Kitap)

8 yorum:

  1. Valla bana da nasıl geldiyse yazını okuduktan sonra bir cosmusum ki sorma 😀 kendimi de.görmek nasil şaşırttı kertenkeleyi izliyordum suratim apalak kaldı adımı.orda.görünce seninle hos bir frekans yakaladigimi bilmek beni cokk mutlu.etti.çünkü.o.kadar.içten yazmistin ki yorumuma yansıdı sanırım seni sevdim kalbini hissettim nedendir bilinmez kimi.insandan bu elektrigi aliyorum kiminden almıyorum Allah.hep yuregine gore versin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de mutlu oldum düşüncelerini paylaştığın için benimle :) Çok teşekkür ederim güzel düşüncelerin için.. Allah cümlemizin yüreğine göre versin 😊

      Sil
  2. Çok hoş bir konuya değinmişsin. Benim de yazmaya başladığımdan beri en keyif aldığım kısmı yorumlar oldu. Garip bir his...
    Hiç tanımadığın, görmediğin insanlarla yazışmak, iletişime geçmek.
    Ve hatta ona yalnız olmadığını hissettirmek ve tabi hissetmek

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten öyle, garip ve çok güzel bir his..

      Sil
  3. Ego ne biçim bir şey ya direkt kendimi aradım:))) Abartıyorum tabii; ama insan içten içe merak etmiyor değil:) Ne kadar özgün ve etkileyici bir fikir. Ben de çoğu kez bazı yorumların ne denli güzel olduğunu düşünür kaybolup gitmelerine içlenirim. Gerçekten hem mütevazılık sergilemiş hem de biz diğer blog yazarlarına fikir vermiş oldun.... Bunu aklımın bir köşesinde tutacağım izninle. Belki bir gün ben de o güzel yorumlardan oluşan bir gönderi yayımlarım... Bana da yer verdiğin için teşekkür ederim. Yazdıkların bize bu yorumları yazdırmış. Bence keramet daha çok sende. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mütevazilikten değil gerçekten...Yorumların çoğunu yüzümde bir gülümsemeyle ve hayranlıkla okuyorum, sen de onlardan birisin...Buralara vakit ayırdığın için ben teşekkür ederim. Bu arada tabii ki de bu fikri alıp istediğin gibi kullanabilirsin :)) çok da güzel olur.

      Sil
  4. İlk defa böyle onure ediliyorum, nasıl teşekkür edeceğimi bilemedim :) :)
    Asıl sevindiren de, demek hâlâ birileri tarafından dikkate alınabilecek, beğenilebilecek şeyler söyleyebiliyor olmam.

    Küçüktür işareti, üç, yana yatmış kalp, ünlem ünlem ünlem, pembe yanaklı utangaç smiley, üç nokta :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. şapka çıkartan ve ne demek efenim o onur bize ait dercesine gülümseyen smiley :)

      Sil